18.04.2024
09:00
EN

Nisan ayı Olağan Meclis Toplantısı gerçekleştirildi

İzmir Ticaret Borsası Nisan Ayı Olağan Meclis Toplantısı, 25 Nisan 2017, Salı günü Yeni Meclis Salonu’nda yapıldı.

Başkanlığın sunuşları maddesinde konuşan Meclis Başkan Yardımcısı Moiz Hemsi, ülkemizde ve dünyada hareketli günler yaşandığına dikkat çekerek, “Ortadoğu’da bitmeyen savaşlar, Amerika Birleşik Devletleri’nde ve Avrupa Birliği’nde seçimler, ülkemizde referandum, Kuzey Kore-Güney Kore çekişmesi, İran-ABD-Rusya Bermuda Şeytan Üçgeni, Çin-ABD gerginliği, İngiltere’nin BREXIT’i ve Euro’nun geleceği son aylarda ne dilimizden ne de aklımızdan düşüyor. Dünyada, böylesi bir konjonktürde siyaset ve ticaret ip üstünde iki cambaz adeta. Ticari dengenin sağlanmasında ikisinin de rolü büyük. Bu süreçte, dünya piyasalarındaki konumumuzu güçlendirmek için, aldığımız her kararda, attığımız her adımda temkinli ve emin olmamız gerektiği kanaatindeyim. Zira ülkemizin jeopolitik konumu da bunu gerektiriyor.” dedi.

“ Siyasi gündemi geride bırakmalıyız”

Türkiye’nin, üretim gücü ve jeopolitik yapısı gereği fırsatlar ülkesi olduğunu iyi anlamak ve anlatmak gerektiğini belirten Hemsi, “O halde fırsatlarımız yatırımcılar için tehdide dönüşmeden ülkemizde siyasi ve ekonomik istikrarı sağlamalıyız. Siyasi gündemi artık geride bırakıp, yatırımlarımıza yönelmeliyiz. Bizler siyaset adamı değil ticaret adamıyız. Çekişmelerimiz siyasi görüşlerimiz üzerinden değil, yaptığımız işler üzerinden, ticari kazanımlarımız üzerinden olmalıdır” diye konuştu.

Türkiye’de arazi toplulaştırmasının hızla devam etmesini sevindirici olarak değerlendiren Hemsi, “Son istatistiklere göre yirmi dört milyon beş yüz bin hektar toplam tarım arazimizin yüzde yirmi beşi, yani yaklaşık beş milyon hektarı toplulaştırılmış durumda. Milli sınırlarımız nasıl bir bütün ve bölünemez ise topraklarımız da bir bütündür. Unutmayalım ki işletme ölçeği arttıkça birim maliyetimiz düşecektir. Yakıttan gübreye, tarım ilacından yeme, birçok girdi tedariğinde ve bazı tarım ürünlerinde dışa bağımlı olduğumuzu düşünürsek, topraklarımızın bir bütün halinde işlenmesinin önemini maliyet açısından daha iyi kavrarız diye düşünüyorum” diye konuştu.

“Çocuklarımızın yüzde 40’ını yeterli besleyemiyoruz”

Pazar günü 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın kutlandığına değinen Hemsi, şunları söyledi:

Ülkemiz nüfusunun yaklaşık yüzde otuzunu çocuklarımız oluşturuyor. Yani demek oluyor ki Türkiye nüfusu gelecekte de genç bir nüfus olmaya devam edecek. Ülkemizin geleceği çocuklarımızın ellerinde şekillenecek. Ancak, basında paylaşılan çok önemli bir haber bayram sevincini kursaklarımızda bıraktı. BETAM'ın, Avrupa Birliği İstatistik Ofisi EUROSTAT ve Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK verilerine dayanarak hazırladığı rapora göre, Türkiye'de yaşayan 0-15 yaş Aralığındaki 20 milyon çocuğun 7 milyonundan fazlası şiddetli maddi yoksunluk içerisinde. Bu araştırmada, en çok dikkatimi çeken nokta ise bu çocukların yetersiz beslenmesi. Türkiye'de yaşayan 0-15 yaş grubundaki çocukların; yaklaşık yüzde 40'ı protein ihtiyacını et, tavuk ya da balık ile karşılayamıyor ne yazık ki. Çocuklarımızın yüzde 40’ının yeterli besleyemiyoruz. Ülkemizin geleceğinin parlak olmasını istiyorsak, öncelikle çocuklarımızı iyi besleyip, iyi eğitmeliyiz. Aslında,  biraz önce ekonomik boyutta, üstüne basarak belirttiğim, tarımsal potansiyelimizin etkin kullanılması ve tarımsal yatırım ve üretim artışı konusunun, burada sosyal boyutu da ortaya çıkıyor.  Türkiye’nin, çocuklarını yeterli ve dengeli besleyebilecek tarımsal üretim gücünü harekete geçirmesi gerekiyor.  Sözlerime son verirken 16 Nisanda geride bıraktığımız yeni Anayasa referandumunun gelecekteki sonuçlarının ülkemize huzur ve barış, piyasalarımıza bereket getirmesini diliyorum.”

“Ekonomik büyüme ve kalkınma gündemin ana maddesi olmalı”

Aylık Yönetim Kurulu faaliyetlerini aktarmak için söz alan Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent Arman da, referandum sonuçlarının hayırlı olmasını dileyerek başladığı konuşmasında, “Ülke bir karar verdi ve yönetim modelimiz değişti. Ekonomik büyüme ve kalkınmanın, artık gündemin ana maddesi olması gerekiyor. Dahası artık hızımızın artması gerekiyor. Çünkü dünyada ekonominin resesyondan kurtulup yeniden hızlanmaya başladığı bir dönemin işaretleri geliyor. Türkiye ekonomisi 2016 yılını yüzde 2.9 büyüme ile tamamlarken tarım sektörü 2008 krizinden bu yana en kötü performansını gösterip yüzde 4.1 küçüldü. Doğrusu bu sektörün buna tahammülü yok” dedi.

Dünyanın içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik konjonktürün, ticaretin dengelerini de değiştirdiğini vurgulayan Arman, “Artık gelişmeleri takip etmek çok zorlaştı. Yeni akımlar, yeni ilişkiler ve yeni ihtiyaçlar günümüz çağına uygun bir şekilde oluşuveriyor.  Günümüzde daha çok ekonomik temelli olarak görünse de aynı zamanda siyasi birçok işbirlikleri oluştu. Şangay işbirliği teşkilatı, Asya pasifik ekonomik işbirliği ve BRICS bu işbirliklerinden adını sıkça duyduğumuz en önemli olanları. Bu oluşumlar dünyanın en önemli siyasi ve ekonomik işbirliği olan Avrupa Birliği ile rekabet edebilecek boyuta geliyor.  Nitekim, 2000 yılından sonra AB ülkeleri ve ABD’nin dünya tarım ürünleri ihracatındaki payı gerilerken, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Amerika’dan oluşan BRICS ülkelerinin ihracat payı artmıştır. Yaşanan bu dönüşüm uzun dönemde tarım ürünleri dış ticaretimizi de mutlaka etkileyecek. Bugün ve gelecekte de en önemli ticaret partnerimiz olan ab ile olan ilişkilerimiz göz ardı etmeden yeni ülkeler ve ülke gruplarından oluşan alternatif pazarlara konsantre olmalıyız. Bu kapsamda yapılacak çalışmalar ülkemizin tarımsal üretim potansiyeli ile eşdeğer bir gelişme gösteremeyen tarım ürünleri ihracatımızın artması için de bir çıkış yolu olarak görünmektedir” diye konuştu.

“Verimli etçi ve sütçü ırkların geliştirilmesi çalışmalarına önem verilmeli”

Tarım sektörünün ülkemizdeki en önemli sorunlarından birisinin yüksek maliyetler olduğunun altını çizen Arman, hayvancılık için de maliyetlerin can sıkıcı durumda olduğunu söyledi. Yüksek maliyetlerin yetkililer tarafından da kabul edildiğini belirten Arman, şunları söyledi:

Nitekim Tarım Bakanlığı yetkilileri de yüksek maliyetlerin önemli sorunlardan birisi olduğunu ve bu sorunu çözmek amacıyla gerekli çalışmaların yapıldığını ifade ediyor. Ancak, hayvancılık politikalarında bütüncül ve entegre politikalar ve eylem planları oluşturulmadığı sürece sektörün sorunlarının çözülmesi mümkün görünmüyor. Et, süt hayvancılığı, yem bitkileri üretimi ayrı ayrı değerlendirilmemeli... Et, süt ve yem piyasalarının birbiri ile olan ilişkisi entegre biçimde ele alınmalıdır.  Hayvansal üretimde en önemli girdiyi oluşturan kaliteli kaba yemin temin edilmesi için, mera, yaylak ve kışlak tahsisleri ile çayır ve meraların ıslah edilmesi önceliğimiz olmalıdır. Ayrıca, ülkemize şartlarına uygun, verimli etçi ve sütçü ırkların geliştirilmesi çalışmalarına ciddi anlamda önem verilmelidir. Özellikle uygun hayvan ırklarının geliştirilmesi planlı bir şekilde yürütülecek uzun vadeli, kararlı çalışmalar ile mümkündür. Geçtiğimiz hafta sonu cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk tarafından çocuklarımıza armağan edilen 23 Nisan Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramı’nı kutladık. Atatürk, çocuklarımıza şöyle sesleniyor:  “Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk pırıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz.” Bizler de çocuklarımızın geleceğimiz olduğuna inanıyoruz. Yönetim kurulumuz tarafından oluşturulan komisyonumuz uzunca bir süredir “toprak ve çocuk” ismini verdiğimiz program üzerinde çalışıyordu. Bu çalışmalar artık son aşamasına geldi. Programımız sektörümüz için önem arz ettiği kadar sosyal sorumluluklarımızı da yerine getirmemiz açısından çok değerli bir çalışma. Geleceğimizin kahramanları olacak çocuklarımız işe başlayacaklar ve toprakla bütünleşecekler. 5 Mayıs tarihinde programın tanıtımını işbirliği yapacağımız kurumların ve sizlerin katılımı ile yapmayı planlıyoruz. Program ile topraktan, tarladan, bahçeden uzaklaşan çocuklarımıza yeşili, toprağı, tarlayı tanıtarak ve tabi ki toprakla, doğayla vakit geçirmelerini sağlayarak tarımı sevdirmek istiyoruz. Çocuklarımız için sizlerin de gerektiğinde bu programa gönülden destek vereceğine inanıyorum.”

İZLADAŞ 100 tam puan aldı

Toplantıda İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Uçak da söz alarak, İzmir Ticaret Borsası Laboratuvar, Arge ve Danışmanlık Hizmetleri A.Ş. (İZLADAŞ)’ın, ilk kez katıldığı pamuk lif analiz laboratuvarları kıyas çalışmasında 100 tam puan aldığını anımsattı. Uçak, Laboratuvarımız, dünyada bu alanda faaliyet gösteren laboratuvarların ölçüm performanslarını diğer laboratuvarlarla değerlendirme imkanı sağlayan ve laboratuvar çalışma standartlarının iyileştirilmesi amacına hizmet eden ICA-Bremen Cotton Round Test’e katılarak 100 tam puan aldı,  total ölçümde ilk 10’a, renk analizinde ilk 3’e girdi. Bundan büyük mutluluk ve gurur duyduk. Emeği geçen herkesi kutluyorum” dedi

26.04.2017

 

Geri dön

Bu internet sitesinde sizlere daha iyi hizmet sunulabilmesi için çerez kullanılmaktadır. Çerezleri nasıl kullandığımız hakkında daha fazla bilgi için Çerez Politikamız’ı ziyaret edebilirsiniz. Çerez kullanım tercihinizi belirtiniz: