Şubat Meclisi’nin konuğu İsmail Yücel’den
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sayın İsmail Yücel, İç Ticaret Genel Müdürü Sayın Adnan Yankın ve Daire Başkanı Sayın Hakan Çalış, Ticaret İl Müdürü Sayın Şahin Ersu, Tarım Gıda ve Hayvancılık İl Müdürü Sayın Ahmet Güldal’ın konuk olarak katıldığı, İzmir Ticaret Borsası Şubat ayı Olağan Meclis Toplantısı 28 Şubat 2017, Salı günü gerçekleştirildi.
Toplantıda konuşan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sayın İsmail Yücel Türkiye’nin ilk borsası ve emtia borsacılığının önderi misyonuna uygun başarılara imza attığını belirterek “ İzmir Ticaret Borsası kendine yakışan başat rolle ortaklarıyla birlikte ELİDAŞ’ı kurdu, böylelikle pamuk ürününde ilk lisanslı depo İzmir’de kurulmuş oldu. Elektronik Ürün Senedi Platformu ilk kez İzmir’de açıldı” dedi.
Türkiye’de bugün itibariyle 18 tane faaliyet izni almış lisanslı deponun faaliyete geçtiğini, 42 tanesine de kuruluş izni verildiğini belirten İsmail Yücel, son bir yılda lisanslı depo kapasitesinde ve elektronik ürün senedi hacminde iyileşmeler olduğunu, hububat başta olmak üzere pamuk, fındık, kuru üzümde lisanslı depoculuk faaliyetlerinin başlayacağını söyledi. Lisanslı depoculuğu geliştirmek için bir çok teşvik sağlandığını vurgulayan Yücel, yeni teşviklerin Bakanlar Kurulu’nun imzasında olduğu müjdesini verdi. Yücel, şunları söyledi:
“Lisanslı depoculukta yeni teşvikler sağlamak üzereyiz. Dün Bakanlar Kurulu’na Lisanslı Depoculuk ve Ürün İhtisas Borsacılığının Yaygınlaştırılmasına yönelik sunduğumuz tedbir paketi kabul gördü. Şu anda imzada. Şirketin kurulmasının ardından teşvikler sağlanacak. Ürününü lisanslı depolara getirenlere nakliye ücretlerinde ton başına 25 TL teşvik ödeyeceğiz. Üreticinin analiz ücretinin tamamını, depo kirasının tamamını biz ödeyeceğiz. ELÜS kredilerinin faizinin belirli bir oranını, yüzde 50’ye yakınını biz ödeyeceğiz. Lisanslı depo yatırımları öncelikli yatırım kapsamında değerlendirilip yatırımda 5. bölge desteğinden yararlanacak. Lisanslı depodaki mahlıç pamuğa teşvik ödeyeceğiz. Her iki sistem de hedefine ulaştığında ülkemiz tarım ürünleri rekabet edebilir hale gelecek. Ürün İhtisas Borsası Şirketi’nin kuruluş kararnamesi dün Bakanlar Kurulu’nda imzaya açıldı, bir süre sonra Resmi Gazete’de yayınlanacak ve daha sonra Sayın Bakanımız’dan faaliyet izni alacak., İzmir Ticaret Borsası da Türkiye Ürün Borsası A.Ş.’ye kurucu ortak olarak katıldı. Lisanslı depoculuk ve ürün ihtisas borsacılığı sistemi hedeflerine ulaştığında ülkemiz tarım ürünleri rekabet edebilir hale gelecek, kayıtlı olacak, üreticinin alın teri daha kıymetli olacak. "
Meclis Başkanı Barış Kocagöz, toplantının birinci gündem maddesi Başkanlığın sunuşları bölümünde yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Tarımda üretmek ve çok üretmek önemli ama artık sadece üretmek yetmiyor. Ürettiğini değerlendirmek, katma değer yaratarak pazarlayabilmek artık çok daha önemli. Bu nedenle çağdaş pazarlama projelerine çok önem vermeliyiz. Bu amaçla başlatılan lisanslı depoculuk sistemi yeni gelişmekle birlikte geleceğimizde çok önemli bir yer tutacak. İzmir Ticaret Borsası olarak bu güzel sisteme önderlik ettiğimiz için açıkçası gurur duyuyoruz ve gelişimine umutla bakıyoruz. Son zamanlarda pamuktan sonra kuru üzümde de mevzuatı şekillenen ve zeytinyağında da ışık görülen lisanslı depoculuğun, elektronik pazarlama platformları da devreye girdiğinde önemi daha da çok ortaya çıkacak. Yeni yılla birlikte tarımda yeni sezon çalışmaları da önümüzdeki günlerde başlayacak. Özellikle meyve üreticilerimizin kış budaması yaptığı dönemdeyiz. Önümüzdeki birkaç ay aynı zamanda dolu ve don gibi doğal afet risklerinin olduğu dönemler. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Sayın Faruk Çelik, 2017 yılının tarım sigortaları açısından bir seferberlik yılı olduğunu ilan etti. Devlet tarafından meyvelerde don teminatında yüzde 67, kuraklıkta yüzde 60 ve diğer tüm teminatlarda ise yüzde 50 prim desteği sağlanıyor. Tüm üreticilerimizi bu olanaklardan yararlanmaya ve gerekli müracaatları bu paralelde yapmaya çağırıyoruz. Çünkü geçen yıllarda olduğu gibi, özellikle üzüm ve kayısı gibi ürünlerde şahit olduğumuz bir gecede yaşanan don olayı bütün bir yılın umutlarını götürebiliyor. Bu nedenle tarım sigortaları konusunda üreticilerimizin duyarlı olması ve ürünlerini sigorta ettirmeleri gerekmektedir.”
Başkanlığın sunuş maddesinde konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli de, şunları söyledi:
“Tarımsal ürün fiyatları ile ilgili üç önemli husus var. Bunlar; Üretici için birim maliyetlerin üzerinde ve kaliteli yaşama imkân sağlayacak seviyede olması gerekiyor, bütün tüketici gruplarının gıdaya ulaşmalarına imkân sağlayacak bir seviyede olması gerekiyor, ihracatın artması için gıda sanayimizin küresel piyasalardaki rekabet gücünü olumsuz etkilemeyecek bir seviyede olması gerekiyor. Herkesi memnun edecek bir tarımsal fiyat seviyesini yakalamak gerçekten çok zor. Bu nedenle, bütün ülkeler imkânları dâhilinde tarım sektörünü destekliyor ya da koruyor. Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat Zeybekci geçtiğimiz günlerde Borsamıza yaptığı ziyarette önemli açıklamalarda bulundu. Özellikle Gümrük Birliği anlaşmasının yenilenmesi ve tarım sektörünün de anlaşma kapsamına alınması konusundaki açıklamaları üretici, tüketici ve sanayici herkesi çok yakından ilgilendiriyor. Sektörün Gümrük Birliği kapsamına alınmasının gerçekten çok önemli sonuçları olacak. Farklı ürün grupları bundan farklı şekilde etkilenecektir. Genel olarak ilk bakışta özellikle meyve sebze sektörünün bu durumdan olumlu etkileneceğini, hayvancılığın ise olumsuz etkileneceğini söylemek mümkün. Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikasının bir parçası olmadan tarım sektörünün gümrük birliğine dâhil edilmesi önemli bir bütçe yükü getirecektir. Sayın bakanımızın sektörün ihtiyacı olacak desteklemelerin gerektiği şekilde yapılacağını söylemesi gerçekten çok önemli. Tarım sektörünün Gümrük Birliği ile muhtemel bir entegrasyonunun sonuçları sanayi sektöründe yaşananlar ile açıklanmaya çalışılıyor ve böyle bir entegrasyonun uzun dönemde sektörün rekabet gücüne olumlu katkısı olacağı ifade ediliyor. Genel olarak bu görüşe katılmakla birlikte tarımın kendi doğası gereği hiçbir zaman sanayi sektörü gibi değerlendirilemeyeceğini, kendi özel şartlarının unutulmaması gerektiğini belirtmek isterim.”
Kestelli ayrıca, “Türkiye’nin geleceğine sen de en az 1 istihdam sağla” çağrısına durumu uygun üyelerin destek olmasını temenni ettiğini belirterek, “ İşsizlik oranlarındaki artış son dönemlerde hepimizi endişelendiren boyutlara ulaştı. Bu kapsamda başlatılan çağrıya durumu uygun olan üyelerimizin destek vermesi temennimiz. Bildiğiniz gibi 31 Aralık 2017 tarihine kadar sürecek program kapsamında, istihdam sağlayacağınız personelin sadece maaşını ödeyerek sigorta primleri ve vergide devlet desteği alabileceksiniz. Üyelerimizin çağrıya destek hususunda maksimum hassasiyeti göstereceğine yürekten inanıyorum” diye konuştu.
01.03.2017