İTB YK Başkanı Sayın Işınsu KESTELLİ'nin Aralık Ayı Meclis Konuşması
Sayın Üyemiz,
Borsamız Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Işınsu KESTELLİ'nin 29 Aralık 2020 Salı günü gerçekleşen İTB Olağan Meclis Toplantısında yaptığı konuşma aşağıda bilgilerinize sunulmaktadır.
Sayın Başkan,
Meclisimizin değerli üyeleri,
Kıymetli misafirler,
Yönetim kurulumuz adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli Üyeler,
Borsamız Meclisi’nin yaş ortalaması 53. Hepimiz geride kalan yarım asırda soğuk savaştan, duvarların yıkılmasına, depremlerden ekonomik ve siyasi krizlere kadar pek çok drama şahitlik ettik. Ama eminim ki hiçbirimiz, bu kadar zor bir yıla denk gelmedik. Hatırlamak bile istemediğimiz 2020’yi iki gün sonra bitiriyoruz. Aşı seferberliği ile dünya geneline temkinli bir iyimserlik yayılmaya başladı. Buna rağmen, İngiltere ve son olarak Çin örneğinde olduğu gibi her an geriye gidiş, her an yeni bir içe kapanma korkusu yakamızı bırakmıyor. Klasik kâr/zarar rakamlarıyla anlaşılması mümkün olmayan, yarattığı sonuçlar itibariyle çok önemli bir yıla veda ediyoruz. Dünya çapında, yüksek faizin, enflasyonun, işsizliğin çok ötesinde bir büyük resim var önümüzde. Milenyumun üçüncü 10 yılı başlarken dünya bambaşka bir eksene oturuyor.
Çok uzatmadan, geleceğe dair okumalarımı özetle paylaşmak isterim.
Dünya son 15 yıldır eşitsizliklerin arttığı, üretkenlik artışının azaldığı ve demokrasinin gerilediği bir dönemi yaşıyor. Bugün bütün insanlığın cevabını aradığı önemli bir soruyla karşı karşıyayız: Covid-19 sonrası bizi nasıl bir dünya bekliyor?
Doğrusu hiçbir şey olmamış gibi davranmak tam bir trajedi olur. Ben, bugün gündemimizde olan reformların; daha iyi teknoloji ve daha üretken bir performansla bizi bir refah devletine dönüştürmesini yürekten diliyorum. Kaynaklarımızı doğru kullanarak Türkiye’yi temel sorunlarından kurtaracak sürdürülebilir nitelikli bir büyüme dönemine ihtiyacımız var. Bunu başararak ihtiyacımız olan ekosistemi kurar ve umudu birlikte yeşertebiliriz. Bu nedenle kendi adıma 2021’i temkinli bir iyimserlikle karşılıyorum.
Covid-19 sürecinde sağlıktan sonraki en önemli gündem şüphesiz ki tarım ve gıda oldu.
Ülkeler öncelikli olarak kendi halklarının gıda güvenliğini sağlamaya yönelik tedbirleri devreye almaya çalıştı. Dolayısıyla bu dönem sürdürülebilir tarımsal üretimin ve etkin çalışan gıda arz zincirlerinin önemini bir kez daha ortaya çıkardı. Gelişmeler de gösteriyor ki, yeni bir yıla ve milenyumun üçüncü on yılına girerken tarımsal üretim ve ticareti için yeni bakış açılarına ve düzenlemelere ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.
Bu konuları kısaca paylaşmak istiyorum:
(1) Tarım nüfusumuz yaşlanıyor.
Üreticilerimizin ortalama yaşı 50’nin üzerinde.
Dolayısıyla haklı olarak şunu soruyoruz: gelecekte tarımsal üretimimizi kim gerçekleştirecek?
Gençleri tarıma çekebilecek miyiz yoksa bu alan tamamen ulusal ve/veya küresel büyük şirketlere mi kalacak?
(2) Üretici kim? Köylü kim? Hatta yeni köylü kim?
Bu tanımlamaları net bir şekilde yapmamız gerekiyor ve büyükşehirlerimizin daha fazla göç baskısına maruz kalmaması için köylerimizi nasıl daha yaşanabilir hale getireceğimizi artık planlamamız gerekiyor.
(3) Küresel iklim değişikliği koşullarına nasıl adapte olacağız? Su kaynaklarımızı, topraklarımızı nasıl koruyacağız? Nasıl değerlendireceğiz?
(4) Mevcut destekleme politikamız amacına hizmet ediyor mu? Etmiyorsa yöntemi mi değiştireceğiz? Yoksa miktarı mı artıracağız?
(5) Çok sayıdaki kooperatif, birlik vb. örgütlenme yapısından verimli ve beklenen sonuç alınıyor mu? Ve ne gibi düzenlemelere ihtiyacımız var?
(6) Bir zorunluluk olarak önümüzde bekleyen tarım – teknoloji entegrasyonunu nasıl sağlayacağız? Üreticilerimizin teknolojik uygulamalara erişimi için neler yapmamız gerekiyor?
(7) Tarım ve gıda ürünleri dış ticaretinde uzun dönemli hedeflerimiz neler? Bu hedeflere ulaşmak için neler yapmamız gerekiyor?
Bu soruları uzatmak elbette mümkün ve hepsinin de sosyal, kültürel ve ekonomik çok önemli gerekleri, etkileri ve sonuçları mevcut. Hatta önemli finans kaynaklarına ihtiyaç bulunuyor. Kamunun, meslek odalarının, sivil toplum kuruluşlarının ve kanaat önderlerinin pandeminin olumsuz etkilerini de gözeterek tartışması gereken bu çok önemli konuları gündemine alması gerektiğini düşünüyorum.
İzmir Ticaret Borsası olarak biz de önümüzdeki dönemde bu konulardaki değerlendirmelerimizi yaparak, kamuoyu ile paylaşacağız.
Bu esnada olumlu bir gelişmeden de bahsetmek istiyorum. İngiltere ile serbest ticaret anlaşması imzaladık. Brexit sonrası İngiltere ile anlaşmayı imzalayan 5. Ülke olduk. Ticaret Bakanlığımıza bu önemli gelişme için tebrik ve teşekkürlerimi iletmek istiyorum.
Değerli Üyeler,
2020 yılının son meclis toplantısı olması nedeniyle Borsamızın yeni yıldaki plan ve projelerinden de bahsetmek istiyorum.
Önümüzdeki yıl büyük bir gururla 130. Yılımızı kutlayacağız. Hepimizi ilgilendiren pek çok radikal değişiklik ve proje için el birliğiyle çalışıyoruz. Bir yandan Borsa’nın marka stratejisi, geleceğe ışık tutan duyarlı ve sorumlu kurum anlayışıyla yeniden tanımlanırken, diğer yandan somut projeler bir bir hayata geçiyor.
Bunlardan bazılarını sizlerle paylaşmak isterim:
- İzmir Tarım Teknoloji Merkezi’ne Tarım Bakanlığı’nı da ortak alarak önemli bir aşamaya geçtik.
- Borsa vakfımızın kuruluşu için gerekli adımları attık.
- Yeni yılın ilk yarısında kuruluş işlemleri bitecek olan vakfımız ile başta üyelerimizin ve sektörün eğitim ihtiyaçlarını karşılayacak borsa akademi faaliyetlerini yürüteceğiz.
- Üyelerin bilgi ve deneyimleri, iş yetenekleri ile yurt içi ve yurt dışı bağlantılarımızdan yararlanarak, ekonomik teknolojik, bilimsel ve kültürel gelişmesine katkı sağlayacak çalışmalar gerçekleştirilecek.
- Elektronik salon işlemlerinde yazılımın devreye alınması çalışmalarında sona geldik.
- Dergimizin yenilenmesinden, podcast yayınlarına, sosyal medya etkileşiminden 130. Yıl prestij yayınına kadar, iletişim etkimizi artırıcı adımlar attık/atıyoruz.
Çok yakında sizler ve kamuoyuyla paylaşacağımız farklı projeler ve yenilikler de yer alıyor. 130. Yıl Borsamız için bir çok atılım gerçekleştireceğimiz değişim ve dönüşüm yılı olacak.
Sözlerime burada son veriyor, 2021 yılının sizlere, ailelerinize, İzmir’e ve güzel ülkemize sağlık ve huzur getirmesini diliyorum.
